En uzun en çaresiz geceni düşün insanoğlu, sabah olmadı mı?

         O halde aç gözlerini,  Ölmek dediğin dirilmeye eş değil mi yani? Bırak  kıyamet kıyam olsun,, Uyanışın yok oluşun olsun...Yeter ki uyan bu kan uykulardan. vazgeç ki göreceğin en tatlı rüya olsun... 

              Ve İnsan çağı kapandı.

           O muhteşem sureti sonunda İnsanoğlu korkunç  kayıplar vererek hızlı bir düşüş yaşadı. Öyle ki artık ne kıtalar, ne uğurlarına savaştıkları ülkeler

  nede şehirler kaldı geriye. Diller ve ırklar bu düşüş sonrası birleşti lakin karanlık bir çağın ortasında bu birleşim ne ifade edecekti?

Zira yeni bir yükseliş içerisindeydiler. Ancak kendilerinin ki değil, unutulmuş olan Safkan ırkının

  yükselişiydi bu...Öyle ki, artık ne kazanmak nede kaybetmekti amaç. Vampir zulmüne maruz kalmadan Safkan yönetimi altında yalnızca hayatta kalabilmekti.

  Zira artık ne rütbelerin nede mesleklerin hiçbir vasfı kalmamıştı.

              

             Yeni bir dünya şekilleniyor, 

               Safkanların, vampirleri tarafından oluşturulan yeryüzünde ki krallığın hükmü  İnsanoğlunun kaderiyle birleşiyor. Karanlığın içinden gelecek  yaratıklar ve Yeni bir anlaşmanın getirdiği yeni bir diktatörlük..  

  

               Kan ve ölüm üzerine kurulu bir saltanatta Sevgi tohumları yeşerebilir miydi sahi..?

         Gözleri bağlı bu kör ruh karanlığın ardında ki dünyada kalbi atmadan daha ne kadar devam eder, bu sonsuz sonlardan kurtulup da kendi cehennemini terk ederdi?

                                  Bu kısır döngü içine hapsolmuş  lanetli aşklar  hiç olmaması gereken  kalplerde çırpınıp durursa, ne olurdu o vakit? 

  Bunun sonunda kazanana ne olur?